yaban — is., Far. yābān 1) İnsan yaşamayan ıssız yer 2) Issız yerde yaşayan veya yetişen canlı Yaban keçisi. Yaban kedisi. Yaban sarımsağı. 3) sf. Issız Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. F. R. Atay 4) hlk. Yabancı, el,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Yaban — infobox Book | name = Stranger title orig = Yaban translator = image caption = author = Yakup Kadri Karaosmanoğlu illustrator = cover artist = country = Turkey language = Turkish series = genre = publisher = release date = 1932 english release… … Wikipedia
yaban arısı — is., hay. b. Zar kanatlıların yaban arısıgiller familyasından, arıya benzeyen, iğneli bir böcek, sarıca (Vespa vulgaris) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaban arısıgiller — is., ç., hay. b. Toplu olarak yaşayan iğneli yaban arıları familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaban eşeği — is., hay. b. Atgillerden, Hazar Denizi dolaylarında yaşayan, eşeğe çok benzeyen yaban hayvanı (Equus onager) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaban — biyaban, taşra, harc, sahra, yat adam, hamun; yogan aş … Çağatay Osmanlı Sözlük
YABAN — f. Çöl, sahra … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yaban — uzak, yabancı … Beypazari ağzindan sözcükler
yaban armudu — is., bit. b. Ahlat (I) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaban asması — is., bit. b. Akasma … Çağatay Osmanlı Sözlük